25 KASIM EDİRNE’NİN KURTULUŞU 

Osmanlı’nın eskimeyen payitahtı, Türkiye’nin güzide serhat şehri, Balkanların manevi başkenti olan Edirne’mizin düşman işgalinden kurtuluşunun 92. yılını kutlamanın mutluluğunu ve gururunu yaşamaktayım.   

Nehirleriyle, köprüleriyle, cami, çeşme ve daha bir çok tarihi eserleri ve doğal güzellikleriyle her insanın üzerinde yaşamak istediği bir şehir olan güzel Edirne’miz tarihin her döneminde önemli bir yere sahip olmuştur.  Her insanın bir ruhu olduğu gibi şehirlerin de ruhu vardır. Edirne 92 yıl başkent olmanın ruhunu hiçbir zaman kaybetmemiş, onurlu, asil, mağrur duruşu ile her zaman bir başkent olmuştur. 

“Edirne şehri mi bu ya gülşen-i me’vâ mıdır,
Anda kasr-ı pâdişâhî cennet-i a‘lâ mıdır.” 

diyerek Edirne’nin cennet gibi güzel olduğundan bahseden şiirler yazılmış; 

“Edirne'nin ardında sünbüllü bağlar
Hasan Ağa oturmuş kargısın yağlar
Şimdi cenk var davullar zurnalar mehterler çalar  
Hasmını meydanda seç kahramanım pehlivanım hey
Üçünü beşini birden biç kahramanım pehlivanım hey”
diyen türküler yakılmıştır.

Bu şehir sevdanın ve aşkın en güzelini gördüğü gibi hüznün en kötüsünü de yaşamıştır.

 “Edirne! İşte o Şarkın demir kilidi. 
Sefil ayakları altında Bulgar'ın şimdi.”
İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy şiirindeki dizeleriyle bir dönemin acısını yüreğimizde hissettirmektedir.

Bu değerli şehri fethetmek ve vatan topraklarında kalmasını sağlamak için binlerce şehit vermiş şanlı Türk milletinin torunları olarak; azimle, gururla, heyecanla, coşkuyla ilelebet  vatanımızı, topraklarımızı, milletimizi korumak, birliğimizi ve beraberliğimizi temin etmek, mevcut durumumuzu daha ileriye taşımak ile mükellefiz.

Her karış toprağı şehit kanları ile sulanmış serhat şehri Edirne’mizin bir daha böyle acı günler yaşamamasını niyaz ederek, Edirne’nin düşman işgalinden kurtuluşunun  yıldönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşlar ve tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anarken, halkımızın kurtuluş gününü kutlar, saygılar sunarım.